20 Eylül 2010 Pazartesi

çokça benden..

aslında çokça önyargılıydım kendisine.
hani ne yalan söyliyim, beklemezdim kaleminin bu kadar etkili olacağını.
şimdi O'nun bir yazısını paylaşıcam sizlerle.
beni çok etkileyen, "ben"den olan bi yazı..
hani bazen bazı şarkılar size söylenmiş, bazı yazılar sizin için yazılmış ya da bazı sözler tam da sizin duygularınızı anlatıyordur ya, işte öyle bir yazı olmuş bu..
buyrun burdan :


"Nasılsın?" diye sordu. "Kendimden sıkılıyorum" dedim. "Bugünlerde neler yapıyorsun?" diye sordu. "Görünüşte çok şey, aslına bakarsan tek bir şey; durmaksızın sancı çekiyorum" dedim. "Bunalımda mısın yoksa?" diye sordu. Gülümsedim... Israrla cevap beklediğini anlayınca; "Yoo bunalımda değilim, sadece çokça düşünüyorum" dedim. "En büyük hayalin nedir?" diye sordu. "Hayal kurmama gerek kalmaması" dedim. Kararını verdi, dört soruda biletimi kesiverdi: "Yok bence bunalımdasın, iyi değilsin, biz seni böyle tanımadık" dedi, başını sağa sola sallayarak. "Siz de sahte gülüşleri, dozu kaçmış coşkuları, bozuk plak misali hayata methiye düzenleri hep esas mutlulardan zannettiniz. Sancı çekenlere 'Arkadaş bunalımdadır' damgasını vurup acıyarak baktınız" dedim. Aslında demedim, kendimi tutamadım, küçük çapta bir çıkış yapıverdim. O boş gözlerle baktı, beni anlamadı... Tebessüm ettim çünkü ben başkalarını anlamaya başladığımdan beri, anlaşılmak isteme çabasından vazgeçmiştim. 

A.Ö

1 yorum:

Adsız dedi ki...

güzel vurgular var.. özellikle: "çünkü ben başkalarını anlamaya başladığımdan beri, anlaşılmak isteme çabasından vazgeçmiştim" kısmını beğendim... gülsünay