7 Aralık 2009 Pazartesi

buz gibi yanmak!!

çok üşüyorum iki gündür...
ruhum buz kesiyor...
düşüncelerim sımsıcak bir buz tanesi gibi beynimi yakıyor...
korkuyorum..
savunmasızım..
ve cok küçüğüm..
babacım!!!
sana cok ihtiyacım var..
iyileşmene..
seni özledim...
cabuk gel...

minikkuş'un...

29 Kasım 2009 Pazar

küçüğüm daha çok küçüğüm....


ilk defa pişmanlık duymuyorum..

çekinmiyorum derdimi-sıkıntımı dile getirmekten..

ve ben; korkmuyorum kaybetmekten..

umursamıyor değilim ama cok daha güçlüyüm geçmişimden..

belki de büyüyorum..

ya da zorla büyütülüyorum...

bırakın içimdeki çocuk özgür yaşasın hiç değilse...

onun da kaderini "sizler" belirlemeyin..

en azından birimiz istediği hayatı yaşasın,

kendi doğrularıyla büyüsün ama hep küçük kalsın...

bırakın o küçük kız hiç büyümesin....

9 Eylül 2009 Çarşamba

eylül..

en sewdiğim mewsim eylül...
sarıdır eylülün adı bende..
sarı hep solgunlarda kullanılır belki..
kayıplarda..
gidenlerde..
yaprak dökümlerinde..
ama
sarı en cok eylüle yakısır..
sarıyı en cok eylülde sewiyorum ben..
yaprağın dökülmesini de..
yapragın kuruyup düşmesi hüzün werici belki..
ama
kuruyan yapragın çıtırdısı,
göçen kuşun kanadı en cok eylüle yakısır...
aksamları hafif esintiler,
üzerlerimize alınan uzunlar
ve
daha bi zewkle içilen caylar eylüle yakısır..
yağmur da en çok eylüle yakısır..
bu mewsimde izlemeye doyum olmaz yagmuru..
we sonrasındaki koku..
büyüleyici toprak kokusu..
belki de eylüldür tüm bunlara yakısan..
yoksa ben miyim eylüle güzellikleri yakıstıran...
en sewdiğim mewsimde..
en sewdiğim adamla..
şimdi eylülün tadı daha bi başka...

Facebook'ta Paylaş