11 Kasım 2010 Perşembe

çaya buyrun

1 hafta önce bir iş görüşmesine gittim.
Gittiğim yer büyük bir plaza ve ofis de 15.kattaydı.
benim yükseklik korkum var. aman allahım.
bir yadan mülakat stresi bir yandan fobim.. nasıl tırsıyorum belli değil.
neyse, bi şekil yüksekte olmaya alısmıstım son zamanlarda.
25. kata misafirliğe gitmişliğim vardı yani..
aşıyordum yavas yavas.
3 asansörden birisinin düğmesine bastım.
bekliyorum...
iniyor..
8-7-6.....0
biniyorum.
hafifçe ilerliyor.
OLAMAZ!
asansör şeffaf..
oldugu gibi dısarıyı görüyorum.

ayyy bayılıcam. mümkün değil duramıyorum..
ellerim terliyor.
kalbim güp güp...
gözlerimi kapadım döndüm arkamı aralık gözlerle kacıncı katta oldugumu kontrol edip hemen kapatıyorum sıkı sıkı.
neyse ki kabus bitiyor ve geliyorum 15. kata..
sonra mülaka alınıyoruz.
8 kişi..
bir konferans odasında toplandık.
herkes kendisini tanıttı vs. klasik iş görüşmeleri.
şirket hakkında sunumlar,gösteriler falanlar filanlar..
sonra bize 10dk. veriliyor ve bir sunum yapmamız isteniyor..
herkes kalkıp sunumunu gercekleştiriyor.
bir yandan benim gözüm dısarda...
plazanın dısına reklam asılıyor, adamlar böle iskelette falan
onları gördükçe yine baslıyorum korkmaya aaaaaaaa...
kendimi onların yerine falan koyuyorum.
deli miyim neyim.
iş görüşmesinde bunlarla ugrasıyorum.
ayhhhh..
neyse sıyrılmaya calısıyorum hemen bu düşünceden.
tekrar ortama geri dönüyorum.
hoş-beş kısa süreli sohbetten sonra ayrılıyoruz ofisten.
1-2 kişiyle dısarda mülakatın muhasebesini yapıyoruz falan.
sonra yine asansör kabusu tabi..
aynı plazada calısan bir arkadasım var.
1. katta iniyorum.
onla sohbet ediyoruz.
mülakat sürecini falan anlatıyorum.
istanbula tekrar döneceğim için mutluyuz ama tabi mülakat sonucu belli değil.
öyle düşünüyoruz sadece.
sonra ben cıkıyorum eve dönüyorum.
2 gün sonra 2. mülakata davet ediliyorum.
yine asansör.. yine kalp atısları.. soguk ter..
bu kez birebir mülakattayım.
Görüşme cok güzel geciyor.
sonra test-drive yapıcaz dediler.
haydaa..
direksiyona gecmeyeli o kadar uzun süre olmus ki, biraz tırsıyorum. ama çaktırmıyorum.
"yapalım tabi yeaaa" modundayım.
neyse biniyorum arabaya.
her şey güzel gidiyor.
tek sorun kozyatagı trafigi..
ama ben iyi gidiyorum corç =)
sonra ofise geri dönüyoruz.
bekletiyorlar beni bir odada..
ben de şirketle ilgili dergilere bakıyorum.
10-15dk. sonra mülakatı yaptıgımız müdürlerden biri gelip, İK müdürünün bana teklif sunacağını,
görüşmelerin olumlu oldugunu söylüyor.
hemen onu arayıp haber veriyorum.
benimle gurur duydugunu söylüyor.
daha bir onore oluyorum.
sonra İK müdürü geliyor ve teklifi sunuyor.
gerekli evraklar zart zurtlar..
elime tutusturuyor.
bize olumlu/olumsuz cevabınızı yarın iletin diyor.
ayrılıyorum ofisten.
kapalı asansörü bekliyorum bu kez ama :)
diğer 2si seffaf cünkü..
neyse eve geliyorum.
aileyle bir müzakere yapıyoruz.
ve
onaylıyorum..
şimdi her gün hem kozyatagı trafigindeyim hem de seffaf asansörlü plazamda..
çaya beklerim
:)



7 Kasım 2010 Pazar

ürün fotoğrafcılıgı

1 haftadır photoshop'un başındayım ama gel gör ki yarılayamadım bile düzenlemeleri..
cok bunaldım.. :/
çekim yaptığım mekanda -ürün ve mekan çekimiydi bu arada-
dekordaki aydınlatmalardan birkaçı bozuktu.
detay girip onların düzenlemesini yapıyorum.
begenmiyorum silip baştan alıyorum.
karnım agrıyor ayagımda sıcak su torbasıyla çalısıyorum.
sonraaa belime bel yastıgı koyuyorum.
annem bilgisayar masasını komşumuza verdiği için -sağ olsun- sandalye tepelerinde, fiskos masasında falan edit yapıyorum o derece...
al bak ne acınası durumdayım hacı:

6 Kasım 2010 Cumartesi

ses 1-2

heeyy bu ara ihmal ettim buraları.
Amcamın hastalığı,hastane-ev arası gidiş gelişler..
Naz'a bakmak,
iş görüşmelerine gitmek,
mülakatlara katılmak,
fotoğraf çekimleri derken yazamaz oldum.
Fotoğrafla ilgili güzel adımlar attım, güzel işler bağladım :)
onlar üzerinde çalısıyorum.
Yakın zamanda yazıcam..
öperim.