şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2010 Cuma

bendeki sen kim?

kimsin sen?
hayatımda kapladıgın alan ne kadar?
ya da sıfatın ne bendeki?
çok kişi var hayatımda belki..
belki bir o kadar lüzumsuz kimisi..
belki de sadece kuru bir gürültü..

herkesin bir adı var bende..
sunarken "seni" bi başkasına : "dersaneden", "okuldan", "patenden", "liseden", ... vs.sindir.

bir de kalıba sokamadıklarım var asıl..
benim için en mühimleri..
ordan-burdan diye kategorize edemediklerim..
hayatımın her bi'şeyi olanlar..
toplasan 5'i bulmaz sayıları ama "en"dir, "can"dır bende onlar..
diğerleri gibi anlık haveslerle soluyup tükettiklerim değildir.
ya da ne bileyim işte hayatımdaki her şeyden haberi olanlardır..
mesela sadece doğumgünümü kutlayan arkadaşlarım değildir onlar.
doğumgünümü benimle yaşayanlardır.
mutluluğumu pekiştirenlerdir.
ya da hüznümü benimle paylaşan, gözyaşıma gözyaşını katanlardır.
diğerleriyse gelip geçicidir..
varlıkları bir şey katmadıgı gibi yoklukları koymayanlardır..
bir adı kalır geriye, sanı coktan yitip gitmiştir...
peki sen..
sen kimsin bende?

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Yüreğim seni çok sevdi...


yüreğim seni çok sevdi...
kitabı bitirdim... önceleri çok fazla içine giremesem de son iki gündür beni de kitabın bir kahramanı haline getirerek devam etti hikaye. kendimden bir şeyler buldum belki de. bir seçim ve bir kaybedişin hikayesini işlemişti Canan Tan. belki de yaşasaydı ancak bu kadar yalın anlatabilirdi bu hikayeyi. bazı yerlerinde çok "ben"di yazılanlar. kendimi okuyor gibiydim. Nazım'ın şiirleriyle daha da anlamlanmıstı eser gözümde. kırık dökük bir aşk hikayesi bu. herkesten bir parca var içinde muhakkak. kitabın sonundaki Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiiri tam yerindeydi bence :






BİR ADIN KALMALI


bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

15 Nisan 2009 Çarşamba

Sessizliğim...


Sessiz çığlığımdın sen benim..
Adını içime haykırdığım,gözyaşlarımı içime akıttığım..
Canımı hep yaktığın ama hiç bırakamadığım...
Sessiz hıçkırıklarımdın,
boğazımı düğümleyen...
Merdivenlerdeki sessiz ayak seslerim...
Trenin sessiz düdüğü
ve
garın biletsiz yolcusu...
Sessiz kalp kırıklığımdın sen benim,
Hiç bir zaman yapıştıramadığım...
Parçaları toparladığım
ama
yapıştıramadığım...
Eksik parçamdın sen benim...
şimdi kalp yarım,
ben yarım...
Tek umudumsa;

YARIN....

14.08.08

9 Nisan 2009 Perşembe

benim günüm-doğumgünüm...


benim günüm bugün..
ve yagmur da bana,
benim için aglıyor bugün..
belki de benim yerime,
benim akıtamadıklarımı..
biliyorsun ne çok severim yagmuru..
nedeni belki de
benim gibi aglamayı diğerlerinden gizlemeyecek kadar cesur olması..
ama ortak yanımızda var..
ikimiz de sessiz sessiz aglıyoruz..
benim günüm bugün..
ama ben evde yalnızım..
yağmur yağıyor Bursada..
benim havam, benim yagmurum..
ama ben yalnızım..
seni bekledim aslında..
gelmeyeceğini bile bile..
bi umuttu işte..
kendimi onunla kandırdm belki de..
kendim için süsleniyorm dedim,
bugün benim günüm diye..
ama sanaydı bütün süsüm püsüm
gelirsin belki diye..
biliyorum gelmiceksin..
ama umuyorum işte..
çünkü bilioyorsun ben
"nefes aldıgım sürece umucam"
öyle demişti ya cicero..
ne cok severim dimi felsefeyi..
bilirsin bu cümleyi de cok severim..

kapalı bi kutuyum aslında ben kimi zaman
hatta belki de coğu zaman
ama ben kendime bile açık olamadım ki hiç bi zaman..
bir tek onlar biliyor beni, benden iyi..
onlarla dökülüyor tüm içimdekiler..
onlarla aglıyorum en cok..
onlarla yasıyorum hatıralarımı..
iyi ki varsınız kağıdım,kalemim
ve iyi ki varız..
iyi ki doğmusum ben
ama
keşke bu kadar yalnız olmasaydı bugünüm,
doğumgünüm....
benim günüm....


14.01.09 - 17:17
BURSA

8 Nisan 2009 Çarşamba

Sonbahar


Alışık olduğum bi sonbahar degil bu seferki.
ne yapraklar,ağaçlar eskisi gibi güz
ne de bulutlar ıslak.
henüz giyemedi bu mevsim giysisini üzerine
oysa ne çok yakışırdı sarılar,hakiler.
kıskanırdı onu böyle gören haziran...
nisan....
en şıklarıydı aralarında eylül.
ama o da yaşayamadı bu kez baharını.
onunda sonu gelmişti belki de...
hatta belki asırlardır adında saklıyordu bu baharını.
"son"baharını.

15-ekim-08
01:31 -Bursa