11 Mart 2010 Perşembe

yolculuk'um part 1.

Saat 18.05...
işte çıkıyorum.
cadde kalabalık..
hava buzzz...
burnum, kulaklarım ve ellerim hissiz..
iliklerime kadar işlemiş bir soğuk..
hızlanıyorum, koşarcasına..
yüzüm daha çok ıslanıyor..
daha sert çarpıyor damlalar..
birlikte koşuyoruz sanki..
derken, biniyorum Kadıköy dolmuşuna..
"bi Kadıköy uzatır mısınız?" ( travestik bi tonlamayla..Allaaahımmm bu ses benden mi çıktı? ses tellerim de donuyorr sanırım)
içerisi sıcak..
kendime geliyorum yavaş yavaş..
önümdeki adamın kokusunu alıyorum sonra..
saçları rastalı ve röfleli de..
korkunç bir koku yayılıyor..
şalıma sarılıyorum..
düşünmemeye çalışıyorum..
neyseki erken iniyor..
rıhtıma geliyoruz..
iniyorum.
soğuk vuruyor yine keskin keskin..
hemen içeri atıyorum kendimi.
Bir İzmit bileti alıyorum.
cam kenarı kalmamış.. :/
servis alıyor bizi, Harem'e gidiyoruz..
ve artık otobüsteyim..
evime gidiyorum..
huzur'uma..
kahve alıyorum bir tane..
yaprak dökümü açık tvde..
"evde gibiyim" diye düşünürken, önümdeki çocuk dikkatimi çekiyor..
rahatsız edici..
bi oturamadı oturdugu yere..
koltugu oynatıp duruyor, dizlerime çarpıyor koltuk her defasında.. sinir oluyorum!
sonra hepten kıl oluyorum cocuga her hareketi batmaya başlıyor bana..
saniyede bir saçlarıyla oynamasına takıyorum mesela..
uzun saçlı..
alnında sokup ensesinden cıkarıyor ellerini..
zaten uzun saclı erkek sevmem..
sevmedim oğlum seni...
(harcadım yalnız cocugu)
nihayet iniyorum..
ve evdeyim..
sıcacık yatagımda..
(üç nokta)

10 Mart 2010 Çarşamba

önünden geçtim dün o evin...


hani bişi yazmıştım bundan birkaç hafta önce..
kalabalıktaydım..
kulagımda "another day in Paradise " vardı..
bildin mi?
ben bugün bunu yaşadım sevgili blog :)
erenköydeyim..
caddeye dogru çıkıyorum..
kulagımda Collins..
adımlarım ritmik..
cok eglenceliydi..:)
sonra akılma lise çağlarım geldi..
dinlemekten ve söylemekten keyif aldıgım bi şarkı vardı..
"önünden geçtim dün o evin, erenköy'de hani.. büyütmeye çalıştığımız o çiçek solmuş...."
geçmişi yaad etim:)
şimdi ordayım işte..
erenköyde..

8 Mart 2010 Pazartesi

8 Mart - Dünya Kadınlar Günü

Dünya Kadınlar Günü(-müz) Kutlu Olsun!

yepyeni

2010 tüm güzellikleriyle geldi işte bana..
şimdi yeni bi işim, yeni bi hayatım var..
ve yeni umutlarım..
hareketli ve yoğun bir tempodayım ama şikayetçi değilim..
olmak istediğim yerdeyim çünkü..
aşık oldugum kentte..
izmitin grisine hem uzak hem yakın..
dilersem yanıbaşındayım en sevdiklerimin,
dilersem yapayalnızım maviliklerindeki istanbulun..
yapayalnızım ama asla yalnız değil..
ve asla mutsuz..
daha önce de söylemiştim 2010 benim yılım olacak diye..
daha yeni başlıyoruz ;)

25 Şubat 2010 Perşembe

bloga iç dökme şeysi vol. 2

bak sevgili blog,
daha önce de söyledim.
ya da söyledim mi bilmiyorum ama sen beni iyi tanırsın.
tahammülsüzüm.
katlanamıyorum.
daralırsam; darlatırım.
bugün sinirliyim.
üzerime gelme.
hadi bay!
öpücüksüz.

23 Şubat 2010 Salı

bloga iç dökme şeysi vol. 1

günaydın sevgili blog;
düşündüm de seni biraz ihmal ettim gibi..
etmedim ama haa..
aklımdasın.
biraz yoğunum şimdi ben,
ama gelip sana bişiler daha eklicem, bekle beni..
hadi öptüm seni..
ha bide;
sonuclanmayan işlerden sıkıldım (nokta)

20 Şubat 2010 Cumartesi

Suri Cruise Stili

Tom Cruise ve Kate Holmes'ın kızları Suri Cruise henüz 4 yaşına girmek üzere ama şimdiden ikoncanlara taş çıkartıcak gibi..
Tarz olarak Gossip Girl'deki Leighton Meester'ı andırıyor..
bu yaşta topuklu ayakkabı giymesi ve makyajla dolasması tartısılsa da çok sevimli gözükmüyor mu? (gülücük)
bu arada ayakkabılarını kendi seçiyorumus..
 
 

 


ben bunu yerim ama.. (gülücük)