istanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Temmuz 2012 Pazar

haftasonu aktivitesi

bu pazar evde pineklemek yerine biraz gezelim dedik.
evden ortaköy diye cıkıp kendimizi önce çengelköy sonra anadolu kavagı ve sonrasında da kanlıca'da bulduk :)
anadolu kavagını hayalimde daha değişik resmetmiştim aslında..
gidince biraz hayal kırıklığı olmadı değil..
bi de biraz uzak..

                                                              çınaraltı tıklım tıklımdı..










servis biraz agır ama yogun olması
münasebetiyle gözardı edilebilir :)





























çınaraltının ardından kanlıcaya yogurt yemeye gidelim dedik.
kanlıcayı kaçırdık :)
gitmişken gidelim de bi anadolu kavagını görelim dedik.

anadolu kavagının küçük bir çarşısı var.
ve her yerde "gift shop"lar "fish"çiler var
bayagı bir turistik(!)





                                           
                                              bu motorsiklet evime cok yakısırdı sanırım :)




                                                        burası da Yoros Kalesi


anadolu kavagından umdugumuzu bulamayınca kanlıcaya dönmeye karar verdik.
meshur kanlıca yogurdunun tadına baktım. -aramızda kalsın hiç benlik değil:)-



bana göre bu "tarihi kanlıca yogurt"larını bir güveç içinde sunsalar cok daha otantik olabilirdi.


                 

                                                         yogurdun yanında pudra şekeri geliyor



                        küçükken babaannem ekmeğin üzerine yoğurt sürüp şeker dökerdi.
                                                               bana o günleri anımsattı =)



2 Nisan 2010 Cuma

zinciri kopuk salıncak misali..

beni şaşırtmayı severdi..
sürprizler yapmayı..
mutlu etmeyi..
akşam 6da işten cıkıp (İstanbul'dan) Bursaya gelir ve yalnızca beni 10dk. görüp geri dönerdi mesela..
büyük heyecandı..
büyük sürprizdi..
sevdiğim şeylere dikkat etmiş olurdu ve gelirken getirirdi Cicibebemi, Domates Çorbamı ve Earl Grey'imi...
haber vermezdi hiç geleceğinden..
pat diye karsımda bulurdum onu..
heyecanlanırdım..
mor adayı göstermişti bana..
en sevdiğim renk olan mor ve huzur dolu bir ada..
oraya gidicektik birlikte..
sözü vardı..
kivi yiyecektik sonra orda..
cok severim cünkü onu da...

bi keresinde İK zirvesi vardı ve görevliydim..
hastaydım ama görevliydim..
orda olmak zorundaydım..
ama heran birinin üzerine kusabilirdim..
müthiş bir mide bulantım vardı..
keyifsizdim..
saat ilerliyordu..
akşam üzeri 3-4 gibiydi..
bizim standımızın karsısında biri durmus beni izliyordu..
inanamadım..
karsımdaydı..
yine bir süpriz..
ve midem bulnaıyor diye aldıgı tuzlu cubuk..
(adetimdir, midem bulanırsa illaki yerim =) )
bir kez daha etkilemişti beni..
şu iki yıl içinde büyük sürprizler yapmıstı..
ta ki elde edene kadar..
hep böyle oluyor sanırım..
bir şeyi elde edene kadar çabalıyorsun, elde ettinmiydi bitiyor senin için önemi..
nasılsa cepte diyorsun "o"nun için..
ve her şey monotonlaşmaya başlıyor..
durağanlaşıyor..
heyecanını yitiriyor..
bir ilişkide heyecan olmazsa aşk da olmaz..
hani demişti ya kürşat abimiz "salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın".
bizim salıncagımızın zincirleri kopmustu belki de..
üstelik saygısızca..
beklenmedik biçimde..
aniden..
bir birikimdi belki kimbilir...
ama çabalamadı..
çabalamadım..
çabalamadık..
BİTTİK.....
şimdi ruhum zinciri kopmuş salıncak misali..
devrik devrik sallanıyor...

25 Mart 2010 Perşembe

akor'diyoM


iş yerindeyim..
pek yoğun bir gün sayılmaz bugün..
dısarıda bahar esintisi..
güneşli,
mutlu bir istanbul sabahı..
alttaki cafe'den çalan müzik :
 "hatırla sevgili"
akordiyonla çalınan enstrümantal hali..
öyle güzel geldi ki kulağıma..
iş yerinde değil gibiyim..
gözlerimi kapattım..
sahildeyim..
kulağımda müziğin tınısı..
yüzümü okşayan hafif meltem..
misss gibi..

8 Mart 2010 Pazartesi

yepyeni

2010 tüm güzellikleriyle geldi işte bana..
şimdi yeni bi işim, yeni bi hayatım var..
ve yeni umutlarım..
hareketli ve yoğun bir tempodayım ama şikayetçi değilim..
olmak istediğim yerdeyim çünkü..
aşık oldugum kentte..
izmitin grisine hem uzak hem yakın..
dilersem yanıbaşındayım en sevdiklerimin,
dilersem yapayalnızım maviliklerindeki istanbulun..
yapayalnızım ama asla yalnız değil..
ve asla mutsuz..
daha önce de söylemiştim 2010 benim yılım olacak diye..
daha yeni başlıyoruz ;)