ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Nisan 2010 Cuma

zinciri kopuk salıncak misali..

beni şaşırtmayı severdi..
sürprizler yapmayı..
mutlu etmeyi..
akşam 6da işten cıkıp (İstanbul'dan) Bursaya gelir ve yalnızca beni 10dk. görüp geri dönerdi mesela..
büyük heyecandı..
büyük sürprizdi..
sevdiğim şeylere dikkat etmiş olurdu ve gelirken getirirdi Cicibebemi, Domates Çorbamı ve Earl Grey'imi...
haber vermezdi hiç geleceğinden..
pat diye karsımda bulurdum onu..
heyecanlanırdım..
mor adayı göstermişti bana..
en sevdiğim renk olan mor ve huzur dolu bir ada..
oraya gidicektik birlikte..
sözü vardı..
kivi yiyecektik sonra orda..
cok severim cünkü onu da...

bi keresinde İK zirvesi vardı ve görevliydim..
hastaydım ama görevliydim..
orda olmak zorundaydım..
ama heran birinin üzerine kusabilirdim..
müthiş bir mide bulantım vardı..
keyifsizdim..
saat ilerliyordu..
akşam üzeri 3-4 gibiydi..
bizim standımızın karsısında biri durmus beni izliyordu..
inanamadım..
karsımdaydı..
yine bir süpriz..
ve midem bulnaıyor diye aldıgı tuzlu cubuk..
(adetimdir, midem bulanırsa illaki yerim =) )
bir kez daha etkilemişti beni..
şu iki yıl içinde büyük sürprizler yapmıstı..
ta ki elde edene kadar..
hep böyle oluyor sanırım..
bir şeyi elde edene kadar çabalıyorsun, elde ettinmiydi bitiyor senin için önemi..
nasılsa cepte diyorsun "o"nun için..
ve her şey monotonlaşmaya başlıyor..
durağanlaşıyor..
heyecanını yitiriyor..
bir ilişkide heyecan olmazsa aşk da olmaz..
hani demişti ya kürşat abimiz "salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın".
bizim salıncagımızın zincirleri kopmustu belki de..
üstelik saygısızca..
beklenmedik biçimde..
aniden..
bir birikimdi belki kimbilir...
ama çabalamadı..
çabalamadım..
çabalamadık..
BİTTİK.....
şimdi ruhum zinciri kopmuş salıncak misali..
devrik devrik sallanıyor...

4 Haziran 2009 Perşembe

Gitmek mi zor.. Kalmak mı???

Ne tuhaf bi çelişki aslında..
gitmek hiç bu kadar zor olmamıstı burdan.
her gidişi heyecanla beklerken ben, bu seferkinin bu kadar koyacağına ihtimal bile vermemiştim.
hep bu anı düşlemiştim belki de 4 senedir...
4 sene...
neler yasamadık ki bu dört senede..
ne aşklar, ne hüzünler, ne isyanlar, ne kaybedişler, ne mutluluklar, ne süprizler..
şimdi bana bunlar bitti demeyin nolur..
bilsem de ben de bittiğini, itiraf edemezken kendime.. Susun!!
gitmeye hazır değilim henüz..

sevmedim hiç bu şehri ben aslında..
hep uzaktı bana.. "bi kere denizi yok" derdim hep.
simdi görüyorum ne kadar nankörmüşüm..
hiç sevmeye calısmamısım burayı ama sevdirmiş o kendini..
ne dostluklar yasadım, ne kazıklar yedim, ne pişmanlıklar yasadım bu sehirde..
beni ben yaptı bu sehir aslında..
hayatı ögrendim..
kendi ayaklarımın üzerinde durmayı,
her gülenin aslında dost olmadıgını
ve
fırsat bulursa eger en sevdiğinin bile seni sırtından vurabileceğini öğrendim...
özlemeyi ögrendim bu sehirde..
bırakıp gittiklerimi..
bırakıp gidenleri..
özledim..
ağladım..
hiç utanmadım bu sehirde duygularımı hoyratca yasarken..
o da hiç yargılamadı beni, hor görmedi...
hiç "keşke" bıraktırmadı arkamda..
tek keşke'm biraz daha zamanım olmasını istemekti belki de..
hazır olunca gitmek..
şu sıralar son kez soluyorum havanı Bursa...
beni ben yaptın..
beni büyüttün..
tekrar görüşmek üzere..
Hoşçakal....